Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...doğduğum günden bu yana bildiğim yaşamın o çökük omuzlarda sona erdiğini gördüm. Baba arabaya bindi. Farlar yakıldı, bir çift ışıklı boru yağmuru deldi. Bu, Hasan'la birlikte izlediğimiz Hint filmlerinden biri olsaydı, tam da bu noktada dışarıya fırlar, yalınayak, sağa sola su sıçratarak koşardım. Arabanın peşine düşer, durması için çığlık çığlığa bağırırdım. Hasan'ı arka koltuktan dışarıya çeker, gözyaşlarım yağmur damlalarına karışırken, ona üzgün, çok üzgün olduğumu söylerdim. Sağanağın altında kucaklaşırdık. Ama bu bir Hint filmi değildi. Evet, üzgündüm, ama ne ağladım ne de arabayı kovaladım. Baba'nın arabasının kaldırımdan uzaklaşışını, ağzından çıkan ilk sözcük benim adım olan kişiyi götürüşünü seyrettim. Baba sokağın köşesinden (defalarca misket oynadığımız yerden) sola dönerken, arka koltuğa çökmüş olan Hasan'ın bulanık görüntüsünü son kez, bir anlığına yakalayabildim. Geri çekildim; artık tek görebildiğim pencere camlarının gerisindeki, erimiş gümüşe benzeyen sağanaktı.
Sayfa 112 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Birkaç dakikaya kalkmadan da, yağmur tabakalar halinde boşaldı ; suyun hiç kesilmeyen ,sabit tısılımsı kulaklanmda zonkluyordu. Baba olan Bamiyan'a kadar götürmeyi önermiş ama Ali kabul etmemişti.Yatak odamın sular sızan,bulanık camından, bütün varnı yoğunu koyduğu o tek bavulu Baba'nın kapının önünde bekleyen arabasına taşıyan Ali' yi seyrettim . Hasan bütün oyuncaklarını o döküntü kulübede bırakmıştı onları ertesi gün odanın bir köşesinde üst üste yığılmış olarak buldum tıpkı odamdaki doğum günü armağanları gibi.Baba sırılsıklamdı.sonra doğruldu; doğduğum günden bu yana bildiğim yaşamın o çökük omuzlarda sona erdiğini gördüm.Baba arabaya bindi.farlar yakıldı,bir çift ışıklı boru yağmuru deldi.Bu,Hasan ile birlikte izlediğimiz Hint filmlerinden biri olsaydı,tam da bu noktada dışarıya fırlar ,yalın ayak,sağa sola su sıçratarak koşardım.Arabanın peşine düşer durması için çığlık çığlığa bağırırdım.Hasanı arka koltuktan dışarıya çeker, gözyaşlarını yağmur damlalarına karışırken,ona üzgün,çok üzgün olduğumu söylerdim.Sağanağın altında kucaklaşırdık.Ama bu bir Hint filmi değildi . Evet, üzgünüm,ama ne ağladım ne de arabayı kovaladım.Babamın arabasının kaldırımdan uzaklaşışım ağzından çıkan ilk sözcük benim adım olan kişinin götürülüşünü seyrettim.Baba sokağın köşesinden (defalarca misket oynadığımız yerden)sola dönerken,arka koltuğa çökmüş olan Hasanın bulanık görüntüsünğ son kez , bir anlığına yakalayabildim. Geri çekildim; artık tek görebildiğim pencere canlarının gerisindeki, erimiş gümüşe benzeyen sağanaktı.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
İri yağmur damlaları camımdan kayıyordu. Baba bagajın kapağını kapadı. Şimdiden ıslanmıştı; sürücü tarafina doğru ilerledi. İçeriye eğildi, arka koltukta oturan Ali'ye bir şey söyledi; fikrini değiştirmesi için, son bir deneme, belki. Bir süre böyle konuştular, bir elini arabanın tepesine dayamış, iki büklüm Baba sırılsıklamdı. Sonra doğruldu; doğduğum günden bu yana bildiğim yaşamın o çökük omuzlarda sona erdiğini gördüm. Baba arabaya bindi. Farlar yakıldı, bir çift ışıklı boru yağmuru deldi. Bu, Hasan'la birlikte izlediğimiz Hint filmlerinden biri olsaydı, tam da bu noktada dışarıya firlar, yalınayak, sağa sola su sıçratarak koşardım. Arabanın peşine düşer, durması için çığlık çığlığa bağırırdım. Hasan'ı arka koltuktan dışarıya çeker, gözyaşlarını yağmur damlalarına karışırken, ona üzgün, çok üzgün olduğumu söylerdim. Sağanağın altında kucaklaşırdık. Ama bu bir Hint filmi değildi. Evet, üzgündüm, ama ne ağladım ne de arabayı kovaladım. Baba'mın arabasının kaldırımdan uzaklaşışını, ağzından çıkan ilk sözcük benim adım olan kişiyi götürüşünü seyrettim. Baba sokağın köşesinden (defalarca misket oynadığımız yerden) sola dönerken, arka koltuğa çökmüş olan Hasan'ın bulanık görüntüsünü son kez, bir anlığına yakalayabildim. Geri çekildim; artık tek görebildiğim pencere camlarının gerisindeki, erimiş gümüşe benzeyen sağanaktı.